Ordinaryüs Profesör İvet Bahar 21. Vehbi Koç Ödülü’nün sahibi oldu

Vehbi Koç Vakfı’nın kurucusu Vehbi Koç'un ömrü boyunca kendisine prensip edindiği bedelleri yaşatmak; eğitim, kültür ve sıhhat alanlarında ülkemizin yetiştirdiği yahut ülkemizin gelişimine katkıda bulunan örnek insanları ve kurumları teşvik etmek emeliyle her yıl takdim edilen "Vehbi Koç Ödülü" bu yılki sahibini buldu. Sıhhat bilimlerinin en süratli ilerleyen alanlarından biri olan hesaplamalı biyolojide dünyanın en önde gelen bilim insanlarından Ordinaryüs Profesör İvet Bahar, 21. Vehbi Koç Ödülü’ne layık görüldü.

İSTANBUL (İGFA)- Türkiye’nin birinci özel vakfı Vehbi Koç Vakfı’nın her yıl sırasıyla kültür, eğitim ve sıhhat alanında verdiği Vehbi Koç Ödülü’nün bu yılki sahibi, öncülük ettiği hesaplamalı moleküler ve sistem biyolojisi çalışmalarıyla, milyonlarca hayatı kurtaran farmakolojik eserlerin geliştirilmesine taban hazırlayan Ordinaryüs Profesör İvet Bahar oldu. Pandemi koşulları nedeniyle ikinci sefer dijital platformda gerçekleştirilen merasimde konuşan Koç Holding İdare Şurası Lideri Ömer M. Koç, “Son 20 yıldır global yoksulluk birinci kere artarken, ülkeler ortasındaki uçurum daha da büyüdü. Pandeminin ekonomilerde bıraktığı hasar ve derinleşen toplumsal adaletsizlikler, önümüzdeki yıllarda tahlil gerektiren kıymetli meselelerin başında geliyor. İnsanların mutsuzluğu ve ümitsizliği göz gerisi edilerek barış dolu bir geleceğin inşası mümkün değil” dedi.

Ömer M. Koç, mükafatın Ordinaryüs Profesör İvet Bahar’a verildiğini ilan ederken şunları söyledi: “Sorumluluk üstlendiğimiz her alanda, hem bizlerin hem de memleketimizin başka kurumlarının daha hoş yarınlara fakat nitelikli insan kaynağıyla ilerleyebileceği aşikârdır. İşte bu nedenle, Seçici Heyetimizin, 2022 yılında sıhhat alanında takdim ettiğimiz Vehbi Koç Ödülü’nü layık gördükleri çok bedelli isme ait şu çarpıcı münasebetini sizlerle özellikle paylaşmak istedim. Biyoloji ve tıp biliminde çığır açan çalışmaları içinde değinilmesi gereken en kıymetli noktalardan biri, bu başarıyı ailesinden üniversiteye giden birinci kişi olarak elde etmesi; başkası ise, temel çalışmalarının çabucak hepsini bir bilim insanı olarak Türkiye’de tamamlamasıdır.”